29 Aralık 2009 Salı
hafta içi saat 15:45
bugün bizim ofis için önemli gün.bir davet veriyorum yeni yerimizi UĞURlamak ve eski yıla uğurlar olsun demek için.
bir koşturma bir telaş gitti,herşey bitti şimdi misafirleri bekliyoruz,hali hazırda.vakit böyleyken bende biraz nette gezeyim dedim.çok güzel postlar okudum,takip ettiğim ve bayadır yazmayanlara kızdım.yahu ben de yazmamışım..ee ama olsun beni okuyan kaç kişi var ki dedim.sonra utandım,bir kişi bin kişi için yazmaya başlamamıştım ki ben,sadece Kereme anı olsun diye başlamıştım....
keremın kutlamalar haftalar önceden başladı.evdeki hediyelerin haddi hesabı yok.hatta benım parama kıyıp alamadıgım sonra kıyıp aldıgım at evıne kımsenın ragbet ettıgı bıle yok.kutusuna gerı kondu,kaldırıldı,acil bir durumda çıkartılacak..
cocuk yetiştirmek çok tuhaf birşey.insan salağa dönüyor bazen,kendini bularak!
-anne süt getir( gece 4 )
olm, biberon kirli bardaktan içeceksen getiricem( getirmye üşenen anne seslenir)
-annee yıka o zmn
--hönk (sen kımı kandırmaya çalışıyorsun ey kadın)
6 Aralık 2009 Pazar
15 Kasım 2009 Pazar
tontino oldu tonto
ılık bir eylül gününü hatırlarken
Oyo da vardı
oyo yu ıslatmak için gerekli olan su tabancası da
babinne de vardı,arada bir sarılınan....
5 Kasım 2009 Perşembe
son zamanlar
son zamanlarda bize bir hal oldu.sürekli İstanbul'dan yakınır hale geldik Aliyle. hadi gidelim diyoruz karşılıklı şakadan...nereye gidilir nasıl yaparız diye konuşmadan bile konu kapanıyor.herhalde yaşlanınca da aynı konuyu konuşur oluruz böyle giderse.cesur olmak lazım önce, bu ne demek:önce sen hazır olacaksın sonra şartlar sana uyum sağlayacak.yok efendim biraz birikmiş para olsun,işim hazır olsun, Keremin ihtiyacı okul vs tam tekmil olsun,evimiz olsun 100 dönüm bahçesi bir de havuzu olsun.
o yüzden cesur insanlara çok özeniyorum ve takdir ediyorum.bir zamanlar duyduğum bir cümle vardı:talk to talk but not to walk to walk
neyse bu konu masalık....
fotoğralar ne anlatıyor ben ne anlatıyorum değil mi? aslında aynı şeyi.mis gibi çam ormanlarının içinde,deniizn dibinde(girilebilen) 4 gün geçirince gene ddeep blue oldum ben.
dedem olmuş 86,29 ekim doğumgünü,pastamızı aldık,oğlumuzu aldık gittik ziyaretine.kolay değil benim için .orada büyüdüm ben,anneannem öldüğünden beri de gitmedi ayaklarım :olmuş 13 sene.herşey öyle değişmiş ki sanki terkedilmiş gibiydi koca mahalle.ya da ben çok büyüdüm,cocukluk hayallerim çok güzeldi kimbilir...
gitmişken Antalyadaki teyzelerimi de ziyaret ettik.düden şelalesine gittik,denize taş attık,atlara bindik,ben bile bindim:) hayvanat bahçesine gittik devekuşu gördük,yedik içtik,çok güzel ağırlandık.turist gibi gezdik..
18 Ekim 2009 Pazar
şebnem plans Kerem laughs
en azından ayda bir yazıyorum ! hiç yazmasam ne olacaktı? zaten bakıyorum izlediğim çoğu insan da az yazmaya başlamış! duyuyormusunuz pi hanım hayal hanım?
oğlum büyüdü arkadaşım oldu.. kişiliği oturmaya başlayınca çatışmalarımız çekişmelerimiz de başladı haliyle. bazen kafayı üşütecek gibi olsam da sonunda kızdığım sadece kendim oluyorum.geçenlerde Mayuska nın yazısında cocuklarına atarax veren anneler olduğunu okudum.hala aklımddan çıkmadı.ben bakıcıların verdiğini duyunca şaşırmış şahıs olarak bir annenin cocuguna vermeden önce kendısının bir şişe içmesi gerektiğine inanıyorum yahu..
bakın fotograflara,bu resimlerdeki velet beni suya götürüp susuz getiriyor:)
1 Ekim 2009 Perşembe
yorgunum
sanırım durdum durdum o yüzden...
hep çalışmış hep çalışmış olunca..
ağır işçi değildim canım yanlış anlaşılmasın.
ne bileyim hep düşünecek birşey yapılacak işler yürütülecek şantiyeler vardı...
ee gidince 45 gün bu şehirden
dönesim gelmedi...
bedenim dönmüş ama ruhum dönmemiş daha..
sanırım yapmak isteyip de yapamadıklarımdan vazgeçtiğimden olsa gerek..
yorgunum....
22 Eylül 2009 Salı
terrible 2 mu yoksa desperate 34 mü?
hatta biteli 15 gün oldu da ben hala kendime gelemedim.insan rahata çabuk alışıyor tabii ki.
evde tadilat ,yeni yardımcı derken ne işe ne eve konsantre olamadım henüz.
sanırım Kerem de benimle aynı düşünceler içinde.çünkü 15 gündür hiç tanımadığım bir oğlum var. son derece çaresiz ve şaşkın durumdayım.sadece yatarken kullandığı emziği kesip attık Bodrumdan gelirken.attık ama Keremin de tepesi attı sanırım.ayı meme süt zincirinden meme olmayınca uyku da yok artık. ne gündüz uykusu ne gece uykusu.adam 11:30 da yatıp sabah en geç 8 de kalkıyor........herşeyi ağlayarak ya da tepinerek istiyor.morali de çok bozuk..bir ara ben de sinirleniyordum ama sağolsun Ayça kardeşimin önerdiği Osho nun cocuk kitabını okumaya başladığımdan beri herşeyi daha rahat kontrol edebiliyorum sanki..
ilk başlarda Keremin benimle aynı deriyi kullanmak istemesini komik buluyordum şimdi anlayabiliyorum.. deri ortaklığı derken ciddiyim ; aynı oda da olmamız yetmiyor dokunmamız gerekiyor..
bu arada kendimize yeni bir yardımcı bulduk: Kibar hanım.umarım uzun ömürlü ve sağlıklı olur bu sefer.en iyisi yurdum insanı galiba.dilimi ısırayım da barii..
uzun gecelerdir Kerem geç yattığından yatakta sızıp kalıyordum .bu gece 10 da uyutmayı başardım.o yüzden hem blog yazıyorum hem tv seyrediyorum hem de kocamla sohbet ediyorum.dolayısıyla düüşük cümleli,tuhaf bir yazı oldu..
26 Ağustos 2009 Çarşamba
tatil anıları
hani ben burada sessiz sessiz kalıp fotografları ayıracaktım,karma,reiki derken yeniden aydınlanacaktım ya: 5 dakıkada değişir işler gene gerçek oldu ama iyiki oldu. bizim natalyus kaçtıktan sonra senelerdir yüzünü 2 günden fazla göremediğim ablam ve yegenlerımle doyadoya 10 gun geçirdim. onlar gidince annem ve Oya teyze geldi,sağolsunlar elimi sıcaksudan soğuk suya sokmuyorlar.dolayısyla korktugum başıma gelmedi.fotografları da İstanbulda yerleştiririm dedim oldu bitti. bu arada Kerem cok sevdiği Bora daysısyla da 2 gün geçirdi. hatta öyle cok sevdi ki bugün gördüğü tüm dalgalı saçlı gençleri bora dayı gel dıye arkasından çağırdı.
hatta bugun sevgili Kıvonçla bile görüştük,her ne kadar 34 dk olsa da görüştük işte. yarın İstanbula dönmeden önceki son gün.sevdim ben buraları.stres yok trafık yok para derdi yok.
bakalım İstanbula dönünce napıcazzz.. gelelım Keremin özlü sözlerine:
-yemek yedim ben parka ditmek istiyorrrum
-annecım ben yemegımı bıtıreyım goturecem
-babınne sen yemegını yedın mı?( kısaca yedıysen sen gotur dıyor
diğer bir enstantane:
--herkes ı lov you desin..(masadaki herkes I lov you diyor)
--ıııı herkes Kerem ı lov you desin (masadaki herkes yerde)
17 Ağustos 2009 Pazartesi
tarihe yazılan bir gün
Kerem bugün tam 17 gün sonra hem de , denize girdi ve yüzdü. sakin bir şekilde araba simitini alıp denizin içinde yürümeye başladı ve çok eğlendi,ilerleyen dakikalarda eda nın kolluklarını takıp yüzmeye devam etti. Allahım bugünü de gösterdiğin için teşekkür ederim!!
sırasıyla resimleri anlatayım,biliyorsunuzdur benim maddeleme problemim var,sırf bu yüzden biriyle komik bir anım var:) resimleri sol üstten sağa doğru yazıyorum iyi takip edelim lütfen
1. bacaklarımı boyadım,kendımı dınazor sanıyorum
2.eda ve alp de boyayınca evin kiralık olduguna şükrettik!
3.denize girmicem kumda yüzmek çok eğlenceli
4. bu tavuklar da nereden cıktı(resimde gözükmüyor sorry)
5. evet burnum anneme benziyor itiraf ediyoruz
6. koyunlar ve develer birarada yaşıyor
7.bu koyuna ismi ben taktım adı siyahk
8. civciv sevdim
9.ulen boşuna kumda yüzmüşüm su daha kolay oluyormuş hay allah
10. volkan abimi çok sevdim görmeden günüm geçmiyor.info: volkan abi,turizm otelcilik okuyan,sitemizde çalışan garson abimiz,sağolsun o da Keremi çok sevdi
11. volkan again
12.volkan again again
13. galiba bu arap Kadri donunu Neslihan-Aslan hediye etmişti,biz mayo diye giyiyoruz artık
14. kızları elinle beslicen abicim
15. kuzenler bir arada
16.anneyi de elinle beslicen zavallı helak oldu:))))
17. elma şekeri çok tatlı tuzlu suya sokup sokup yiyorum
18.yedim bile acı tatlı soslu çin yemeği gibi
19.yahu bu denize girme olayı çok eğlenceliymiş
20.picassayı öğrenememiş annem bu resmi alakasız yere koymuş oysa o karede hayatımın en eğlenceli dakıkaları olan trambolın de zıplama olmalıydı
yarın görüşürüz
bugünün bilge sorusu: yemekteki herkese: sen gazos seviyo musun? bu gazos çok gazlı!!!
14 Ağustos 2009 Cuma
elma şekeri gibidir hayat
tatlı kırmızıdır
ısırıp yiyesin gelir
sanırsınki hep tatlı
ne zaman şekeri yalayıp yalayıp elmasına gelirsin
o da senin şansın olur artık
elma tatlı ve sert de olabilir
ekşi ve pütürlü de
hayat böyledir işte oğlum....
11 Ağustos 2009 Salı
gaymaksız yogurt
volkan abi halimize acıdı da resimdeki kovaya sahip olduk.neredeyse çay bardağı büyüklüğündeki bir kovacıkla su taşımaktan helak olmuştuk ki bunu gören Volkan abi- şu sıralar en sevdiğimiz şahsiyet- sitede sahil siparişteki cocuk- size yogurt kovası getireyim mi deyince bir irkildik Aliyle. tabii tabii olduk..geçmişinde kovasını bile imaginarium dan almış bir alık olarak marka takıntımın bittiği böylece kanıtlandı.biz artık her sabah ortakent pazarından aldıgıımız traktorumuz kamyonumuz lastık topumuz ve sütaş kaymaksız yogurt kovamızla plaja iniyoruz. hatta bugun kuzen Eda ve Alp gelince bir kova daha kattık ekibe.kova ağzına kadar su doldurulur ve 35 derece sıcakta cocuklar pişik olmadan gölgede çamur yapabilir..
DÜNYA DÖNÜYOR
Kerem der ki;
bana sadece annem baktığı için çok mutluyum
hergün dondurma yiyorum
hergün mısır yiyorum ama kakaya faydası yok
balık ve kamyon benim için at-avrat gibi silah yok ancak tabanway
ıcetea bile içiyorum hatta iystiii diyorum
geçengün bir kzı tavladım bana sarılıp öptü hehe
yorgunluktan baygın düştüm yedek ayı ve memeye sarıldım plajda uyuyakaldım
annemle bir örnek sahil boşalınca çılgınlar gibi koşup yarış yapıyoruz
9 Ağustos 2009 Pazar
son dakıka sürprizi
aslında guzel resimlerim vardı amaa bu kadar rahat battı tabiiki
dün gece itibariyle artık bakıcısız bir kadınım :) komik bir ifade oldu ama bizim yardımcı depresyona girdi ve evi terketti.ve şöyle bir şeyi düşünüp dehşete kapıldım.biz işimizi kolaylaştırmak vakitten kazanmak için evimize yardımcı alıyoruz ama şartların biraz açı değiştirmesiyle bir anda bu kolaylık olmaktan çıkıp zorluğa dönüşüyor.bazen hiç yardımcı almayan annelere imreniyorum çünkü nasıl bir sorunla uğraşmaları gerektiğini bilmiyorlar.tabiiki başka zorluklar var ama gene de kendi içinde çözülüyor hep..şimdi bu kadından bir kötülük gelir mi,evimizin anahtarını yaptırmış olabilir mi,telefonla rahatsız eder mi gibi bir yıgın düşünce dolaşıyor kafamda.
gecenin bir körü haber bile vermeden evi terkeden süperzeka kadının başına bir iş gelip gelmediğini bile düşünmek yeterince uyku kaçırıcı zaten..hoş henüz niye evi terkettiğini anlamış değilim sanırım çok ağır bir depresyon geçirdi zavallı.umarım bugün bitmeden şartları bizim lehimize değiştirecek hoşluklar olur da bu kadar emek verip ayarladığım tatilden daha fazla gün kaybetmem...
5 Ağustos 2009 Çarşamba
tatil kayıtları
biraz daha alıştık, pazara bile gittik. eskiden Bodrum'da pazara gidince vay ne ucuzmuş ya derdim oysa şimdi herşeyın fiyatı İstanbulu geçmiş.aynı paraya sebze meyva alıp döndüm.(eskiden kastım 8 sene oldugundan değişim normal tabii)
paşa bey bu sabah çok mutlu uyandı artık annesi yanında diye mi havadan mı bilemiyorum.güzelce kahvaltımızı yaptık pazarımıza gittik traktörümüze binip sahilimize geldik. ayak bileği kıvamında denize girdik.pazardan aldığımız traktor ve kamyona range rover muamelesi yapıp kimseyle paylaşmadık,kucağımzıdan düşürmedik hatta akşam babayla skype dan konuşurken hiç üşenmeyip getirip kameradan gösterdik.o kadar sevdik!!!
benim tüm amacım burada Kereme uyurken aldığı emziği bıraktırmak, bezini atmak ve düzen sağlamak ve yüzme öğretmekti.peki ne oldu:
1. sadece uyurken emzik emen cocuk 24 saat emzikle dolaşmak istiyor hatta emzikle konuşma tekniği geliştirdi.
2. tuvaletini vs söyleyen cocuk kesinlikle tuvalaete gitmek istemiyorum diye ısrar ediyor
3.düzen? kelime anlamını bile unuttum
4. denize girmeyi kesinlikle reddediyor hatta plajda bir arkadaşının annesi Serra denize girecek sen de girer misin dedi. bizimki Serra girsin ben girmek istemoorum dedi. emin yani..girmicek
peki anne kişis pesetti mi? hayır tabiiki.. top oynanmaya başlandı aaaa o da ne top suya düştü,hadi gidip alalım oyunu oynandı.minik memeler suya değdi. yarın daha da ilerlemeyi düşünüyorum.bana şans dileyin......
3 çantayla plaja gidilince benim koca kamera evi bekledi. fotolar artık yarına mlsf.
4 Ağustos 2009 Salı
mutluluğun resmi

soldaki resim kahvaltıdan sonra çekildi,meyva saatinde. yüz nasıl ekşi ekşi bakıyor ama.
yavaş yavaş sitemiz sakinleri sahile akın edince Şebnem kişisinin normalde bırakın güneşlenmeyi ,uğramayacağı bir plaja döndü. neyse biz zaten o saatlerde evde fosur fosur uyuyor oluyoruz deyip devam ettik.
öğle uykusu Natalie ile yapılınca ben de biraz çalıştım telefon vs derken evimizin önünde bizi aşağıya indirecek traktörü beklemeye başladık.istanbula dönünce benim süper cip -jip-kamyon mu desem artık neyse sayesinde Kerem pek bu traktoru aramaz bence---sun roofu açmam lazım ama---
burada en büyük favorimiz traktörle sahile inmek! Kerem ellerini kavuşturup keyfini çıkartıyor,yarın resmini çekeyim daha iyi olur.
sahilden el ayak çekilince bizimki bir açıldı sormayınn tüm sahil onun oldu.koştu zıpladı dans etti şarkı söyledi..şimdi bacaklar iki yana açık fosur fosur uyumakta!
3 Ağustos 2009 Pazartesi
geri döndük
beni okuyan kitleler artık mutlu olacak hehehe!!!
neyse işin geyiğini bırakayım tüm yorgunluğuma ve kaşıntıma rağmen-niye bilmiyorum- açtım bilgisayarımı taktım 3g connect modemimi yazıyorum
bodrumdayım oğlumla.yaptık bir delilik işte,ev kiraladık 45 günlüğüne.neymiş efendim Kerem daha çok denizde kalsınmış.hem ev tutmenın nesi zormuş.yanımda yardımcı da varmış.burası çok ünlüymüüş cocuklar çok mutlu olurmuş,ev çok güzelmiş,balkonunda sabaha kadar rakı içilebilirmiş miş miş diye kandırdım kendimi. 65 gün eşekler gibi çalıştım ağsutos böceği olabilmek için...
akşam 5 de indik uçaktan,arabamıza kavuştuk.ver elini Kipa market( istanbulular bilmez izmirin migrosu gibi) küçük çapta bir servet değerinde tuvalet kağıdı tuz yağ vs gibi temel gıdalarımızı aldık.ayaklarımızın altında karpuz elimizde havlu kağıt geldik eve..o da ne!!!!!bu ev pis? ama bana evsahibi evi tertemiz vereceğini söylemişti.ama telefonu açan yok!senmisin güzelim Hillside a burun kıvıran al işte!!! bakın dikkat çekerim ALLAHIN TOKADI YOKTUR unutmayın efenim. Kerem eve gitmek istiyorum diye tutturdu Natalie ben burayı temizleyemem diye tutturdu.bir kere daha kendime kıza kıza sabahı zor ettim...sabah 7:15 de attık kendimizi sahile. alabildiğine kum ve deniz Keremi kendine getirdi.sağolsun sitenin güvenlik sorumlusu Mehmet( en büyük Mehmet başka büyük yok) bize Elif hanımı getirdi..11-17 arası temizlik ücretine İstanbuldakınden daha fazla bır ucret odeyerek evi temizlettim..
ev temiz-yemek var-kerem erken uyudu-sinek yok.insan başka ne ister?
plan şöyle: işler yoğunlaşana kadar ben Keremle Bodrumdayım.baktım İstanbula dönmem lazım atlayacağız uçağa 2 -3 gün kalıp döneceğiz.biraz oğlumla vakit geçirmek ve biraz pili şarj etmem lazım.
benim gibi kahve bile içmenin lüksünü yaşayamayan biri için bunu ne kadar başarırım bundan sonraki yazılarımda göreceğiz.
dip nt: foto bile çekemedim yarın resmi olarak tatilim başlayacak hem de resimli
dip nt 2: oğlum öyle mutlu ki beni gözünün önünden ayırmak bile istemiyor hatta ben duş alırken ağlama krizi geçirdiğinden Natali ile beni gözetlemek zorunda kaldılar(zayıfladım:) yatarken seni çok seviyorum dedim bana ben de seni çok seviyorum çok dedi.........................
28 Temmuz 2009 Salı
az kaldı bekleyin
25 Mayıs 2009 Pazartesi
14 Mayıs 2009 Perşembe
kutlu doğum haftası 2
kutlu doğum haftası
BİR AY BİR YAZI
tabii gene iş ,güç,koştur,derle,topla derken bir bakmışım gene olmuş bir ay.hem de oğlum kocaman olmuş,2 yaşına girmiş bir foto bile koyamamışım.bir de millete artislik yapıyorum Atatürk ün de 24 saaati varmış diye.ama olmuyor olamıyor bir türlü...hele şu sıra işleri yetiştirmeye çalışmaktan eve bile 7 de gelmeye başladım maalesef.oğlum da sabahları beni görünce anne işe gidiyor diyor artık hiç ağlamıyor ben kapıdan çıkarken...
madem bu günlük tontino ilerde okusun diye tutuluyor,o yüzden son bir ayda olanları ufak ufak yazacağım şimdi,tabii ki maddeler halinde:) bilenler biliyor nasılsa maddeleri:)
- ida haziranda gidiyor,Natalya geldi,iki aydır beraberler..bizim ev bizden kalabalık yani.keremin bir eli yağda bir eli balda.ama bu lale devri uzun sürmeyecek tabii.İda gidince umarım Kerem iyi olur.
- Keremi ilk defa 5 gün bıraktık,içim kan ağlayarak.ev kalabalıktı.ama akşamları aramış beni minik kuzum.bense her saniye aradım onu..ben ki yurtdışına gitmekten büyük keyif alırım ,dönmek için dakika saydım..
- Keremcan artık herşeyi anlıyor ve konuşuyor hatta bazen beni kandırıyor.mesela yemek yedirmeye çalışırken anne arkanda sinek var dedi.döndüm baktım,yok, başladı gülmeye..şimdiden maskara oldum yanii.
- cocugun ayaklarını öpünce şımarık olur cümlesi doğruysa eğer benim oğlum dünyanın en şımarık insanı olmaya aday mlsf çünkü ayaklarını öptürmekten müthiş keyif alıyor:)
- doğumgünü için çok çalıştım çok yoruldum.benımle birlikte Hayri-İlhan tabii ki Hakan da çok yoruldu.şahsen edemedim ama buradan onlara çok teşkkür ediyorum.iyi ki varlar.bir kez daha insanların içindeki insanlığın parayla pulla satın alnamayacağını gördüm,her ne kadar ofiste bir türlü istediğim ekibi tam olarak kuramasam da Allahın sevilen kullarından olduğumu düşünüp şükrediyorum.
- bir sonraki post doğumgününe ait olacak..bekleyin
24 Mart 2009 Salı
BOU DESIGN hanedanlığı

şimdi piyasada isim yapmış,para kıran bir çok mimarlık firmasına çamur atarım ben, babaları kurmuş adamlar devam ettiriyor diye.yanlış anlaşılmasın çok takdir ediyorum o da ayrı bir başarı çünkü babanın arkasından iş devam ettirebilmek..
içten içe gururlanıyorum oğlum işime ilgi duyuyor belkı ben de onu yetiştiririm diye.sapınç mıyım acaba? hani cocuguna kendi ideallerini yaptırmaya kalkan anneler gibi.öyle bir imaj çizdiysem biri beni uyarsın...
resimle örtüşmese de 3.bir post koymamak adına Kerem beyin son numaralarını kayda geçsin diye yazıyorum
***rusça konuşup cevap veriyor
***3 -4 kelimeli cümleler kuruyor.annesi kalk su ver gibi
****kendisini sen karşısındakini ben sanıyor
****maalesef-allah allah ve lütfen diyor
***arkadaşı Simi Simoş dıye çağırıyor.
***renkleri sonunda çözdü(benım için önemliydi herşeye mor dıyordu cunku)
****100 e kadar sayıyor.dermişim.
****her kelimeyi doğru soyluyor sadece babanneye bebeye diyor helikoptere obebi diyor.niye anlamadım
hehehehe
dıgdık dıgıdık
aylık yorumlarımızı ne yaptıgımızı yazmanın zamanı gelmiş....
biz geçen hafta ön alıştırma yaptığımız gezelim öğrenelim aktivitelerimize bugün ata binmeyi de ekleyerek hayatımızda bir ilki gerçekleştirdik.anne kişisinin evden götürdüğü havuçlar ve kesme şekerlerle başlayan aktivitemiz Keremın adı capucino olan resimdeki pony-katır kırması hayvancağızın üstünde gezisiyle sonuçlandı.
benım tum korku ve çekinmelerime inat Kerem son derece rahat ve mutluydu atın üzerinde.çıkma vakti geldiğinde ayrılmak istemedi.normal şartlarda tam bir beyefendi olan tontino kendini yerlere attı ve ağlama krizlerine girdi eve dönmemek için.ben çok şaşırdım:)
ilgilenenlere ufak detaylar:
* atlıspor maslakta,10 dk pony ye bindirmek 20 YTL,yok binmem derseniz atları besleyıp kafede oturabılırsınız.cocuklar oynasın dıye bır odaları var ama süper hıjyen dıyemem.(gene de bizim cocuklar tum oyuncakları neredeyse yaladılar bu da ayrı durum tabıı)
* S club atlıspora nazaran daha chic bir yer.kapıdaki koruma uyemısınız vs dıye soruyor bız hee hee dedik girdik ,atlar cok bakımlı tesıs super ama zırt pırt gıdılır mı bılmem.henuz orada at bınme denemesı yapmadık
3 Mart 2009 Salı
itiraf ediyorum
9 Şubat 2009 Pazartesi
atla bebeğim gidiyoruz!

yakışmış di mi? hadi söyleyin.....
aslında birkaç hafta oldu bu resmi çekeli ama tembel anne bir türlü koyamadı web'e.
hele son zamanlarda iyice dillenince Kerem günlerimiz gecelerimiz sohbetle geçmeye başladı.işte son konuşmalardan seçmeler
...........
geçen gece alt komşu dağıtto gürültüye Kerem uyandı.
-annee
-geldim canım
-şeş şeş
ses mi duydun canım
-hıııı korktuuu
korkma canım annen burada hadi uyu sen
............
sabah uyanınca babyı göremedi.
baba?
baba salonda oturuyor bebeğim
kayve?( babası kahve mı ıcıyor dıye soruyor)
yok annem kahvesını içti baba
tay?( çay mı içiyoor dıye soruyor)
yok annem cay da içmiyor
koya koya(kola içiyor o zaman.cocuk napsın babasını sürekli bişey içerken görüyor)
............
Kerem burnunda ne var?
-sümüt
-sildik şimdi bişey var mı?
-bişi yok
-emin misin?
-eminmmm
....... ve diğer kelimeler: (yazılı olmayanları dogru şekilde söylüyor)
çamtak: çakmak
kukanya:kumanda
sürge: süpürge
kalp: alp
bebete: baby tv
takilatte: salatalık
nuti: nutella:)
2 Şubat 2009 Pazartesi
ada cubukh yok!
aslında hergün kafamdan yazı yazıyorum bu sayfalara.suya yazar gibi gene.ama diğer bloglarda yazan arkadaşları okuyunca,gelen tuhaf ve mantıksız mailler yüzünden nasıl morallerinin bozulduğunu gördükçe hiç heves edemiyorum.bu tuhaf insanların kime ne zaman saldıracağı hiç belli olmuyor çünkü....
son zamanlarda günlerimiz pek yogun geçti. teyzemiz ve kuzenimiz geldi hatta gittiklerinin ertesi günü Kerem evde koltukların arkasında'suhle suhle'diye teyzesini aradı.sabah kalkınca sanırım rüyasında kuzen Alp'i görmüş'kalp kalp 'diye bağırıyordu...haa bu arada unutmadan bu adam artık rüya görüyor hatta gecen sabah daha gözlerini açmadan Ayça'yı sayıklıyordu:)