26 Aralık 2010 Pazar

2010 biterken

resimsiz olacak yazı..çünkü artık Kerem'in görüntüsünden çok konuşmalarını dinler olduk.bugün Kerem'i uyuturken nasıl geçti bir sene diye düşündüm.çabuk çabuk, anılarını derinden hatırlayamadan geçti sanırım.bir sıralayalım bakalım,belki aklıma gelir, maddeleme bağımlısıyım ya:)
  • eylül 2010 Kerem okula başladı
  • yaz 2010 Kerem ilk defa denize kendi isteği ile girdi.
  • Kerem tek başına çişini yapmayı öğrendi!
  • tüm detayları ,ojemin ,farımın rengini değiştiğini, bilmem kaç ay önce gittiğimiz yeri yolundan hatırlamayı,bayramda köprüden geçerken ogs nin çalışmadığını farkettiğini biz öğrendik.
  • en sevdiği rengi ve meyvayı her soruşta aynı cevap verdiğine göre seçti.turuncu/ şeftali

ben var ya,eskiden öyle güzel yazardım ki inanmazsınız. şimdi cümle kuramıyorum,yazamıyorum.belki tekrar gelir eski ilhamım diye başladım bu bloga,hala yazamıyorum yahu.nasıl iştir bu anlamıyorum.oysaki kafamın içinde hergün biryığın yazı konusu beliriyor kafamda yazıyorum yazıyorum.......

bitmedi Keremin 2010 u..biraz dinleneyim devam edeceğim....

18 Kasım 2010 Perşembe

kiwi isteyen var mı?


kivileri topladık bu sefer komşular yürütmeden!!!! reçel de yaparız soyar yeriz de..isteyeni bize bekleriz...
Posted by Picasa

iyi bayramlar


oğlum Kıvanç'a resim yollamamız lazım dedim...önce poz vermek istemedi. oğlum gül biraz deyince de bu çıktı ortaya...ee ne diyelim! iyi bayramlar o zaman....
Posted by Picasa

son zamanlar

son zamanlarda yazamaz oldum gerçekten.hatta diğer blogları bile okuyamaz oldum.okula başladık başlayalı farnajit,bronşit ve grip bizi bitirdi. ailecek evde kaldık. hatta doktorumuz okulu bir ay yasakladı. tabii okula gitmek istemeyen kerem'e de gün doğdu...
evde kapalı kalan cocuk ne olur? bunalır değil mi? yok bizim ev kuşu hiç bunalmadı çünkü evden çıkmak istemedi...hala evden çıkarmak için sekiz takla atıyorum. bu nasıl iştir anlamadım!!!! göbeği sokakta kesilmiş gibi evde durmayı sevmeyen bana önce ev seven bir koca sonra evi daha da çok seven bir oğlan verdi Allahım...geleneksel sözü söyleyebiliriz: öldürmeyen darbe yüceltir.....
bu arada güzel güzel konuşmalarımız v
var unutmamamız gereken...
arabayı kullanan anne kendisine selektör atan araba için''bunları kenara çekip yazacaksın cezayı bak bir daha böyle kullanıyorlar mı?'' der
o sırada uyuklamakta olan Kerem'' anne sen ceza yazamazsın çünkü polis değilsin''der
Keremi bahçeye götüren anne önden giden araba için espri yapar''Keremcim yakalayalım şu arabayı''der
kerem'' anne ben kovboy muyum,ipim yok nasıl yakalayayım?,'' der
daha neler neler var...bundan sonra daha çalışkan olup aklıma gelenleri yazacağım,ipin ucunu çok kaçırdım.
Posted by Picasa

5 Eylül 2010 Pazar

Foça da bu sene


önce güzel güzel tüm resimleri yükleyecektim, hani ayda bir yapıyorum ya.
önce anne olduktan sonra başlayan abuk sabuk korkularımdan bahsedecektim ya
önce anne olup 10 kreş gezip verdiği kreşle ilgili yarası olan benden bahsedecektim ya

işte öyle sabahın köründe Ayça'nın mesajını okuyup tanımasam da bir annesi babası olan ufacık Nehir'in bu dünyadan gidişine yorum bile yapamayıp midemde o tatsız krampla sersemledim kaldım...Ailesine kalbimle başsağlığı diledim çok çok sabır diledim.
Posted by Picasa

24 Ağustos 2010 Salı

gölgeler ve tenis topu

iphone ile fotograf denemelerim:))
Posted by Picasa

Kerem'in teknesi


denizin ortasında,
bir tahta parçası
bir de yelken direği
işte sana ilk tekne....
Posted by Picasa

14 Ağustos 2010 Cumartesi

haute couture


her çocugun bir gün robotu olur bundan kaçış yok, sen almasan biri alıyor.peki bu robota kıyafet giydirip fotoğraf çeken cocuk var mıdır? işte buyrun ,var.resim Kerem tarafından çekildi gerçekten..
Posted by Picasa

12 Ağustos 2010 Perşembe

gülen çiftliği


küçücük keselerde geldiler sahiplerinden,Meyvelitepe'den.kese kağıdına sonra torbaya konulup etiketlenmişti.
doğru Bauhausa gittik ,önce ,çimlenmeleri için torf ve kağıttan çimlikler aldık.eve geldik,güzelim salonummun baş köşesine 50-60 tane tohum ekiildi.santini,black russian,pembe,turkish orange.ilk uçlarını verdiklerinde çok heyecanlandım ne yalan söyleyeyim.sanırım bir ayda ancak çimlendiler..aldık bir heyecanla gittik bahçeye
tek tek özenle diktim hepsini. hiç biri yüzümü kara çıkarmadı 60 günün sonunda meyva vermye başladılar. bu resimdekiler santini domatesi.salkım salkım...bu haftasonu black russianları toplayacağım,tadını çok merak ediyorum.hemen resmini eklerim zaten:)
gerçekten insanın emek verdiği şeylerin büyümesini izlemek çok keyifli oluyor.
Posted by Picasa

31 Temmuz 2010 Cumartesi

yıllar sonra

insna tembelliğe çabuk alışıyormuş.yıllardır akşamları ofiste çalışmıyordum,,ctesileri ofisi açmıyordum.bu hafta tam tersi oldu.hem akşamları çalıştım hem de ctesi tam gün ofis açtım.demek büyük konuşmayacakmışız:)

ayda bir yazı bile yazamaz oldum utanıyorum artık kendimden.söz ağustosta daha cok yazı-resim yapacağım

28 Haziran 2010 Pazartesi

havaalanı

ilk defa ev dışında yazıyorum yazımı.. adnan menderes havaalanında,laptopumu kırmamaya garanti veremedikleri için aldım kucağıma geçtim bekleme koltuğuna.
Foçadaydık oğlumla.kalamar bira keyfi de yaptık, kano keyfi de,güzelim izmir midyesi keyfi de.bora dayının tuttuğu günlük değil saatlik balıkları mangal yapıp rakı keyfi de yaptık..pek güzel oldu.içime sindi.pek özlemişim İzmiri..
Kerem dilediği gibi dizboyu suda dolaştı.taşlarla oynadı,kuzenlerine doydu.
uzun seneler sonra ailecek oturduk, keyif yaptık dertleştik.
anneannemiz Çitlembik'in sanatevinde çay içtik, resimlere baktık.
sessizliğin sesini dinledik cocuklar uyuyunca! sızdık kaldık yanlarındaki yarım yataklarda..bembeyaz tenlerimizle yağmurla güneş arası biryerlerde ıstakoz gibi kızardık da!
foçaya en kısa zamanda bir daha gidilir mi? gidilir.
resimler yarına....

20 Haziran 2010 Pazar

siyah gözler

siyah gözlüm;
o güzel sarı saçların dün kesildi.kesilmeden önce portre profesörü Ayça Oğuş tarafından ,bebeklerin Nihat Odabaşı'sı diyebiliriz, bu güzel resimlerin çekildi.iyi ki varsın güzel oğlum ,iyi ki!!!

17 Haziran 2010 Perşembe

sebze adaları nasıl çapalanır?


aynı resimde gördüğünüz gibi çapalanır.keyifle,sevgiyle,azimle,aşkla.....
Posted by Picasa

6 Haziran 2010 Pazar

renk renk domat

  • bahçemize Meyvelitepe'den ve Pınar Kaftancıoğlu'ndan aldığımız tohumları fide yapıp ektik sonunda.tohumlardan fide yapıncaya kadar bizim salonda,benim çalışma masamda büyüdüler.Kerem saygıyla her sabah suladı onları.artık bahçede sarı,siyah,turuncu domates fideleri,salatalıklar,fasulyeler kadife çiçekleriyle beraber büyüyor.mahsül yetiştirmek öyle zormuş ki,canli büyütmek işte sonunda.her hafta gidip biraz daha büyüdüklerini görmek çok heyacanlı oluyor.tabii asıl heyecan bunları Keremin görüyor olması.temmuzun 10 unda sanırım ilk sebzelerini toplamaya başlayacak!sonunda bahçeye damlama sulama da döşedik.artık bahçeye gidemeyince kara kara düşünmek bitti!
  • senelerdir ilk defa İzmiri özledim.yani özellikle şehir olarak.ya İstanbul'dan bunalmışım ya da yaşlanıyorum artık..izmirde yaşıyor olmak isterdim ama gerçekten..........
  • uzun araştırmalarım sonucu keremi anaokuluna kaydettirdim.eylülde başlayacağız ama artık içim çok rahat.merak edene söyleyeyim:Mikado'ya gideceğiz inşallah!
  • gittikçe oğluma aşık oluyorum.yani bu durum annenin çocugunu sevmesinden mi kaynaklanıyor,yoksa benim diye yere göğe sığdıramamdan mı anlamış değilim,tuhaf ama çok hoşuma gidiyor.
  • mlsf Kerem artık 11 de uyuyor akşamları.onunla vakit geçirmekten bir sıkıntım yok ama az uyuduğu için üzülüyorum,gene 9lara dönmek nasıl olacak acaba?
  • günlerdir sevdiğim arkadaşlarımla görüşemiyorum,ayarlamak lazım artık.
  • artık inandım ki İstanbuldaki en büyük zenginlik evin ve işin çok yakın olmasıymış.yani ben karun kadar zenginim:)

19 Mayıs 2010 Çarşamba

by ayça oğuş


resimlerime baktıkça yılların geçtiğini görüyorum.hızlıca sessizce...
panikliyorum daha yapacak çok şeyim var diye
sonra onları niye yapmam gerektiğini hatırlamıyorum
sonra onları yapmalı mıydım diye düşünüyorum
sonra oğlum geliyor sarılıp bana 'sen çok iyi bir annesin'diyor.şaşırıyorum
neden? diyorum 'çünkü sen benim annemsin 'diyor
sözün bittiği yer burası olsa gerek!!!!
Posted by Picasa

9 Mayıs 2010 Pazar

24 Nisan 2010 Cumartesi

öldürmeyen darbe yüceltir Mİ?


bu nisan ayından birşey anlamadım. ertesi gün gelsin diye yaşarken buldum son günlerde kendimi..artık yatıra mı bastım nazar mı değdi bilmiyorum ...


barcelona talihsizliğinden sonra Keremsiz ikinci denemeyi yapmaya Milanoya gittim.İzlanda'da volkan patlamaya kalktı.e durum böyle olunca ben ve diğer mimar türkler mahsur kaldık yaban ellerde. tam fuara(milano mobilya fuarı) gitmek için otelden çıkmışken gelen bir telefonla kendimizi ducato bir minibüsün için 8 türk mimar ve bir navigasyon cihazıyla Romaya giderken bulduk.tam 'the day after tomorrow 'gibiydi yolculuk..önce minibüsü kullanan kişi arabanın uzunluğunu anlamaya çalışırken sağ arkadan bir arabaya çarpıp kaçtık.daha sonra otobandaki yol çalışması nedeniyle tırla işaretler arasında sıkıştık,iki dikiz aynasından olduk.sonra bardaktan boşanırcasına yağmur başladı,heryerde şimşekler çakıyordu ve birden trafik durdu..inanılmaz bir görüntüydü.film gibi.sonra son sürat uçağı yakalamak için 9 saat yol gittik..allahtan THY 8 airbus göndermişti, havaalanına gelen biletini gösterip uçağa biniyordu.yani sabah 10 da başlayan yolculuğumuz sabaha karşı 5 de bizim evde sonuçlandığında ben sevinmekle şok arasında bir yerdeydim...

neyse eve geldim bir baktım Kerem geleneği bozmamış hasta olmuş,hemen doktora koştuk.bronşit başlangıcı deyince Kerem ilk antibiyotik seferine başladı,ee benim de uykusuz nöbetlerim devam etti.tabii bu kadar darbe Şebnem'i keser mi! yooo, ertesi sabah yardımcımız Kibar kaçtı.

bugün de dedem bizi ziyarete geldi.şuandaki görüntüm itibarıyla gerçek bir domestic ifadesiyle bu yazıyı yazdıgımı gözünüzde canlandırabilirsiniz.

bu yazının sonunda alnımın ortasına latin harflerle 'öldürmeyen darbe yüceltir' yazdırmaya karar verdim.

11 Nisan 2010 Pazar

YAŞ 35

bu resimdeki ben 5 yaşında, yani tam 30 sene önce çekilmiş..bugünse tam 35 yaşını doldurdum.çoook uzun senelerdir 35 yaşımda nasıl olacağımı merak eder dururdum.bu merak benim çok belirgin bir özelliğimdir. hep geleceği merak ederim.küçükken mesleğimi merak ederdim.yaş 20 oldu kiminle evleneceğimi merak ettim durdum, evlendim cocugum neye benzeyecek diye merak ettim durdum...98 senesinden beri de 35 yaşımda neye benzeyeceğimi merak ediyordum..yaşça benden büyük bir tanıdık o zamanlar bana 'sen tam 35 yaşında olursun'demişti.ne demekse!!!! gerçekten oldum mu acaba?

8 Nisan 2010 Perşembe

çöp adam


yetenekler nesilden nesile gelişiyorsa eğer; bu resim de sevgili anneannemiz ressam Leyla Buhara'dan gelen genlerdendir.
ps: yardım,telkin yok gerçekten.babamızın dogumgununde çizdi Keremcim,silinebilen tahtaya çizdiğinden ancak böyle saklayabileceğiz.
Posted by Picasa

16 Mart 2010 Salı

herkese buradan....

sevgili blog arkadaşlarım;
bir önceki postuma verdiğiniz sessiz cevaplarınız için çok teşekkür ederim!!! böylelikle yazımı bir kere daha okuyup değişik ruh hallerinde neler yazıyormuşum bir kere daha gördüm!

yazdıklarımın cevabını buldum, nasıl yazmışım diye çok çok güldüm.kreşimi seçtim.oğlumu biraz daha anlamaya başladım ya da o beni anlamaya başladı..hepsinden önemlisi yazdıkça iyi geldiğini unutmuşum,tekrar hatırladım...

14 Mart 2010 Pazar

sorulara yanıtlar...

yazamıyorum
çünkü sürekli bir şikayet ve bilmezlik halindeyim.
ee başladığım zamandan beri olanları yazdım,takıldıklarımı değil.
bu sefer sorularımı yazacağım.bilenlerden yorum&yardım &vs istiyorum.

  1. sürekli doğalına bırakmak ve müdahale etmek arasında gidiyorum. yakınlarımdan bu cocuk da pek zayıf cümlesini duyunca uyuz oluyorum.ama duyduktan sonra unutamıyorum.mesela Kerem 13,5 kilo.biraz tinny yani. pediasure verip bir kilo daha aldırmalı mıyım yoksa böyle kemikleri mi sayılsın?
  2. kerem bey şu sıralar terrible2& horrible 3 arasında mekik dokuyor. bazen sakinliği korumak mümkün olmuyor. oysaki sesimi yükseltmek de hiç istemediğim birşey. dilimi ısırıp gülümsemeli miyim yoksa sert mi davranmalıyım?
  3. neredeyse 2 senedir çişini tuvalete yapan cocuk 2 gündür ben varken halıya yapıp 'anne bak sana surpriz yaptım'diyor.bunun ona vakit ayırmamakla alakası yok bence.yeteri kadar kaliteli vakit geçiriyorum ama bunu anlamıyorum.
  4. içinde bulunduğumuz koşullar itibarıyla kreş zamanımız seneye başlayacak.ancak bir türlü kreş seçemedim.kerem gibi duygusal ve hassas dengeleri olan bir cocuk için kuralları ve disiplinleri olan bir kreş mi iyi olur yoksa serbest bırakılan bir kreş mi? ya da daha açık konuşayım Papatya mı Açı mı?
  5. kreş konusnda ikinci karmaşa: tamamıyla ingilizce okutulan bir kreş mi yoksa türkçe mi?

evet ben takıntılı, tüm detayları düşünen,biraz fazla koruyucu bir anneyim.kabul ediyorum.ama bunları düşünmeden de yapamıyorum.genelde herşeye çabuk karar veren ben konu Kerem olunca kilitleniyorum..buyrun buradan yiyin...

ps: oğluna hayır diyemezsen fotograf makınanla çekimler yapar.zoom düğmesini çok çekici bulduğundan oynayarak bozar.anne de kilometrelerce gittiği şehirde şantiye resimleri çekmek için açtığı makinaya bön bön bakar.makinayı Sait ustaya yollar yani bir aydır resim mesim çekemez....

25 Şubat 2010 Perşembe

isveç türk karması

kerem yemekte kulağıma birşeyler söyleme şakası yapıyor...çok flörtöz:))

stockholm de bir akşam yemeği..İsveç ve türk karması budur işte!!!

14 Şubat 2010 Pazar

stockholm raporları 1




Posted by Picasa

bir varmış bir yokmuş

geceleri yatarken Kereme kitap okurum, bazen masal ister,onu da ninni gibi söylerim..bir varmış bir yokmuş diye.Kerem bunun bir şarkı olduğunu düşünüyor.buyrun izleyin..

3 Şubat 2010 Çarşamba

crebro'dan Öğrendiğim


blog takip ettiğim 4-5 kişi var.tanıyıp arkadaş olduklarım bir de hiç tanımayıp yazılarını yakın bulduğum.bunlardan biri de Crebro.kendileri zamanında internet üzerinden yoğun isteğim sonucu Kereme 1.yaşgünü hediyesi olarak iki süper karikatür yapmış olup Keremin duvarına imza atmıştır.bir de fantastik çizimler yapıp benim kendisini zaman zaman hasetle(şaka maşallah) izlememe sebep olmuştur.sonu bu yazı niye yazıldı? çünkü bugün Crebrodan birşey öğrendim.benim son zamanlardaki tüm alıklıklarım,kafamdakini bir türlü cümleye atamayışım,bazen konuştuğum insanların yüzüne saniyelerce bakıp aslında başka bir işi çözüyor oluşum ya da 2 ile 3 ü hesap makınasında toplamak zorunda kalışım Frontal korteks yüzündenmiş.ben de artık yaşlandığımı, zamanında içtiğim içkiler yüzünden beyin hücrelerimin öldüğünü o yüzden böyle olduğumu düşünüyordum..hayır efendim yorgunluktanmış!! çünkü benyatağa yatınca 7 saat uyumayı özledim 3 senedir.Kerem geceleri beni süt çiş ve sırtımı okşa edalarıyla yanına çağırdığından tilkiye dönmüştüm,vücut alıştı sanıyordum ama değilmiş.bundan sonaki tüm hedefim Kero yu 7 sat kesintisiz uyumaya ikna etmek yönünde olacak!!!bu arada burası Keremın alanı,ben 7 enteresan ben den bahsettim,buyrun Keremınkiler:


  1. kapılar kesinlikle kapalı olmalı,açık kapıları mutlaka kapatıyor kapatılmazsa çiş miş yapmıyor.senin kapattıgına inanmazsa gidip kontrol ediyor

  2. tüm cocukların tersine R harfini söylüyor L harfini söylemiyor .mesela Bayır anne yada ,reyrekrer nasır taktak yapar?,

  3. kakasını ve çişini saatlerce tutabiliyor,kakayı 3-4 gün tutuyor .evde ilk soru genelde:bugün kaka yaptı mı olur?

  4. en cok sevdiği yemektavuk kanat ve baklava ve turşu.hönk!!!!

  5. bir topluluğa ya da yabancı bir alana girince transa giriyor.ortam güvenliyse çoşuyor da çoşuyor.sanırım sahne korkusu var,sahnede devleşiyor

  6. duydugu her müziği ezgisinde söyleyebiliyor.ritm kapıyor

  7. tüm kitapları okuduktan sonra senaryolaştırıyor biz de oynuyoruz.gerçek senaryodan bahsediyorum şaka değil.bir gün yakalarsam video yapacağım

31 Ocak 2010 Pazar

SOBE: hakkımda 7 enteresan bilinmeyen

Ayça beni sobelemiş,blog yazmaya heveslendirmek için. hayattaki en büyük ızdıraplarımdan birisi akım derken b..kum diye anlaşılmak, o yüzden bir blog yazım yanlış anlaşıldığı için yazarken 100 kere düşünüyordum,Ayça gaza getirdi gene içimi açayım bari: LÜTFEN OKUDUKLARINIZI ALEYHIME KULLANMAYIN:)

  1. enteresan telepatik güçlerim vardır.voooovvv!! mesela biri karşımda otururken benımle ilgili kuracağı sözleri 2-3 saniye önceden duyabilirim,hatta telefonda aradıgım kişinin açıp açmayacağını bile hissediyorum.hep olmuyor ama olduğu çok.ama genelde olumsuz olanları duyuyorum o yüzden astro-NLP yapıyorum.olumluları duymak için
  2. külümden doğmak özelliğim vardır,hiç pes etmem.pes etmişsem bilin ki vazgeçmişimdir bir daha üstünde durmam.şartlar ne olursa olsun mutlaka iyi tarafını bulur ve savaşırım.sonuçta koç-yay karışımıyım ........
  3. cocukken pro voleybol oynadım,ama spor yapmaktan hiç hoşlanmıyorum sadece geçenlerde özel pilates dersine başladım,3 ay sonunda tüm kazancımı bu işe yatırmak mantıklı gelmediğinden bıraktım ama sporcu kişilikleri ve vücutlara hep özendim,ne özenmesi çok kıskanıyorum çok
  4. yelkeni denizi çok severim ama kafamı suyun içine asla sokamam,imkansız.çok denedim,ama suya dalmak istemiyorum, kaymayı da sevmiyorum
  5. bana anlatılan şeylere ilk başta hemen inanabilirim.acıma hissim yumuşak karnımdır o yüzden eleman işten çıkartamıyorum....
  6. herşeyin ideal olması konusunda takıntım var.bu büyük itiraf! ideal aile,ideal anne,ideal ev,ideal arkadaş,ideal güzellik ve diğer tüm şeyler..bu ideal takıntım yüzünden bazen kendimi ve çevremi çok zorluyorum bunu da sildiriyorum merak etmeyin...
  7. korku filmi asla izleyemem çok etkileniyorum.

24 Ocak 2010 Pazar

kar

sonunda ilk kar düştü.yavru da kar gördü. hatta öyle çok hoşuna gitti ki son resimdeki gibi eve zorla sokmak zorunda kaldık!
Posted by Picasa

18 Ocak 2010 Pazartesi

BOUdesign

cocuk doğurmak ve bakmaktan fırsat buldukça mimarlık yapıyorum ya, hani ofisi de eve yakın olsun diye taşıdım ya,işte uğur olsun diye yeni yıl partisi verdim ,oradan sarhoş kuzenin çektiği resimler bunlar..sevdiğim,saydığım yakın uzak gelen herkese binlerce teşekkürler,gelmeyip gelemeyenlere buradan sevgiler!!!!
Posted by Picasa

jaws was here.......

çizmeler sahne kostümümüz.sanmayın hergün giyiyor!